YAVRU SOKARLARIN BESLENME SAATİ – Baby Siganus Luridus (Rüppell 1829) by SAKİ UĞURLU

Serbest dalış sırasında çekimlerini yapmış olduğum bu videoda, miniklerin nasıl organize olup senkronize bir şekilde beslendiklerine şahit olacaksınız.

Dusky Spinefoot – Gölgeli dikenayak Siganus Luridus (Rüppell 1829) Tavşan balığı,Çarpan, Çırpan,Sokar adıyla da bilinir. İlk kez 1829’da Alman zoolog ve botanikçi Eduard Rüppell (1794-1884) tarafından tanımlandı.

Sokar balığı genellikle deniz kurtları, küçük balıklar ve yavrularla beslenirler. Üreme dönemleri yaz aylarıdır. Dişi sokar balığı bu dönemde 3000 kadar yumurta döker. Bunları genellikle kuytu yerlere döktüğünden, yavruların yaşama olasılığı yüksek olur.

Sokar balığı deniz suyu sıcaklığının 24 ila 29 °C arasında olduğu Nisan ayında ve Haziran’dan Ağustos’a kadar yumurtlar, yumurtalar ve larvalar planktoniktir. Yavru sokarlar (Larvalar) yüzeye yakın kalarak 3 günlükten itibaren fitoplankton ve zooplanktonla beslenirler. Yetişkinler gündüzleri aktif olan, karanlık saatlerde boşluklarda saklanan otçuldurlar çeşitli bentik alglerle beslenirler.

Sokarlar, esmer (Siganus luridus) ve beyaz (Siganus rivulatus) sokar diye de bilinir. Beyaz ve esmer renkleri, sokarların gri-yeşilden açık kahverengi-sarıya varan sırtlarındaki desenlerini tarif eder: Sokar adı ise potansiyel avcılardan korunmak için zehirli dikenlerden oluşan arka yüzgeçlerinden gelir. Kızıldeniz ve Doğu Afrika’dan batı Hint Okyanusu’ndaki adalara. Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e göç eden Subtropikal bir balık türü Kızıldeniz balığı olan bu balık Süveyş kanalı göçüyle Akdeniz’e yayılmıştır. Siganidae familyasına ait bir Tavşan balığı olan sokar balığı, denizlerde sahil kesiminde yaşam sürer. Boyları yaklaşık 20 cm kadardır. Ancak 30 cm boyda olanları da görülmüştür. Yüzgeç dikenleri zehir içerir. Yemeklik bir balık olarak kabul edilir. Akdeniz ve Ege denizinde bulunur. Tüketim Boyları: 20 – 25 cm’dir Süveyş Kanalı üzerinden giriş yaparak uzunca bir yolculuk yapar. Kendisi bir kaya balığı türü olan Sokar balığı, Antalya’da Fethiye ve Kaş’ta; ayrıca Kıbrıs sularında kendisini gösterir.

Bu tür, yüzgeçlerinin dikenlerinde zehir üretir. Bir türdeşin zehri üzerine yapılan bir çalışmada Sokar balığının zehrinin taş balığı zehrine benzer olduğu saptanmıştır. Vücudunun etrafındaki bir dizi zehirli dikenle potansiyel bir tehdit algıladığında dikiliyor. Sokar balığının tüm vücudu dikenlerle kaplıdır. İlk sırt yüzgecinde 13 adet, anüs yüzgecinde 3 adet, karın yüzgecinde de 1 adet diken bulunur. Bunlar oldukça zehirlidir. Gövdesi koni biçiminde olan balığın kafası oldukça iridir ve eğri bir yapısı vardır. Baş kısmı da dikenlerle kaplıdır. Sokar balığı denizlerde diplerde yaşam sürer. Gözleri yukarıda kafasının üzerine yerleşmiştir. Ağzı oldukça geniştir ve kenarları aşağıya doğru eğimlidir. Alt çene kısmı üst çenesine göre dışa doğru çıkık durumdadır. Alt ve üst çenesinde kesici dişleri yoktur.
SPİNEFOOT Sokar balığının derisi oldukça serttir. Üstü koyu kahverengi renkte, yan kısımları alacalı kahverengi, kırmızı tonlarında, karın kısmı beyaz, turuncu renkte olur. Balığın pulları derisine yapışık vaziyettedir. Bulunduğu ortama göre renk değiştirebilir.

Eğer bu balığın dikenleri oltaya ya da ağa takılırsa, oldukça dikkatli bir şekilde çıkarılmalıdır. Çok kolay ölen bir balık olmadığından hareketsiz durmasına aldanmamak gerekir. Çünkü bir anda harekete geçerek dikenleriyle çarpabilir. Eğer dikenlerinden birine maruz kalınırsa, hemen batan yere amonyak sürülmelidir. Bölgede çok kısa süre içinde şişme olur, ağrıyla birlikte his kaybı meydana gelir.

Sokar balığı, kurulan balık ağları ve sahil gırgırları kullanılarak yakalanır ve taze balık olarak satılır. Akdeniz’de balıkçılık için önemli bir tür haline gelmiştir. Aynı zamanda sokar balığının beyaz olan eti oldukça lezzetlidir.

Saki Uğurlu
https://www.facebook.com/saki.ugurlu

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !