SÜTLÜCE Vapuru

Bütün vapurlarını dünyanın en ünlü İngiltere İskoçya tersanelerine inşa ettiren Şirket-i Hayriye, 1909’da yaptırmayı planladığı 61, 62, 63, 64 numaralı vapurlarının siparişlerini ilk kez İngiltere dışındaki bir tersaneye vermişti.

Fransa’da yaptıracağı birbirinin eşi bu dört vapura SULTANİYE, HÜNKAR İSKELESİ, Sütlüce ve de KÜÇÜKSU adları verildi.

Vapurlar İstanbul’da teslim edildiği zaman, baş ve kıç taraflarının alışılagelmişin dışında yüksek olduğu görüldü. Bu, Şirket yöneticilerinin de, daha da önemlisi Boğaziçi halkının da hiç hoşuna gitmemişti. Öyle ki, Karadeniz’den İstanbul’a odun getiren ve ‘’gagalı’’ denilen yelkenli tekneler bile bu dört vapurun yanında daha biçimli kalıyorlardı.

Ne yazık ki, bunlardan 61 baca numaralı SULTANIYE ile 62 numaralı HÜKAR İSKELESİ Birinci Dünya Savaşı yıllarında ordunun emrine verilmiş iken biri Marmara’da, öteki Karadeniz’de düşman gemileri tarafından batırıldılar.

SÜTLÜCE de 1917’de Karadeni’e çıktığı günlerde İğneada önlerinde Rus savaş gemilerinin bombardımanı altında kaldı. İki yerinden mermi isabeti alarak üst salonu baştan sona harap oldu. Ayrıca makina kaportası da mermilerden delik deşik oldu. Mürettebat, bütün gemiyi saran yangını cok zor söndürdüler.

Zavallı SÜTLÜCE nin şansızlığı bu kadarla bitmedi. YArası acele kapatılarak Varna’ya hareket etti. Bu sefer de patlak veren şiddetli fırtınada, Çift demir atmasına rağmen sürüklenerek. karaya oturmaktan kurtulamadı. Ancak istanbul’dan gönderilen bir römorkör ve bir Bulgar vapurunun yardıyla yüzdürülebildi. 1919’da zorlukla İstanbul’a getirilerekhemen tersaneye çekildi. Bir süre sonra vapur baştan sonra onarılmış olarak yeniden Boğaz halkına hizmet etmeye başladı. 521 gros tonluktu, 44,2m boyunda, 7,3m genişliğindeydi.

Şirket, savaştan sonrakiyıllarda, SÜTLÜCE’yi yine Hasköy’deki fabrikasına çekerek gözü tırmalayan şekilsizliğini elden geldiğince gidermeye çalıştı. Az da olsa, başarılı da oldu.

1974’te kadro dışı bırakılan SÜTlÜCE bir süre sonra satıldı. Yeni sahipleri onu dizel motorlu bir kuru yük gemisi haline getirdiler.

Bundan sonraki yıllarda bir kaç kez daha el değiştiren gemi, 90 yıla yakın bir zaman hep çalıştı, durdu.

SÜTLÜCE nin uzun yıllar süvariliğini yapan Tahsin Kaptan, kendini gemisine adamış ilgi çekici kişiliği olan bir denizadamıydı. Seferi olmadığı zamanlar bile evine gitmez, gemide yatmayı tercih ederdi. Bu nedenle yakınları ona ‘’63’ün nikahlısı ‘’ demekten kendilerini alamazalardı.

Kaynak: Istanbul’un Unutulmayan Gemileri Eser Tutel

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !