18 Mart 1915 günü yaşanan çarpışmalarda Çanakkale’yi geçilmez kılan Nusret mayın gemisini anmak için Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, 26 mayının döküldü Çanakkale’deki Karanlık Liman yakınlarında bir etkinlik düzenledi. Nusret mayın gemisinin komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey ile Çarkçıbaşı Yüzbaşı Ali Yaşar Denizalp’in torunlarının katıldığı törende 107 yıl önce dökülen mayınlarla dünya tarihi değiştiren Nusret’in tarih sahnesindeki önemi anlatıldı. Nusret’in komutanı Yüzbaşı İsmail Hakkı Bey’in torunu Cihat Gündoğdu, “26 mayınlık hattın Çanakkale’yi geçilmez yapması dedem kadar bize de gurur veriyor. Dedem ve arkadaşlarının kahramanlığı nesiller boyu anlatılırken, Anadolu’nun nasıl korunduğunu da kanıtlıyor” dedi. Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı Kurucu Başkanı Emekli Amiral Cem Gürdeniz, donanmasız Türk halkının dünyanın en güçlü ve küstah armadasına verdiği büyük dersin adıdır. 18 Mart 1915 tarihinde İngiliz donanması tarihinde ilk kez 10 saat içinde 3 büyük zırhlısını kaybetmişti. Yenilginin ardından gelen kara savaşlarında Mustafa Kemal’in ve Türk askerinin ördüğü duvar, İngiliz savaş tarihinin trajedi sayfalarına geçmişti.” dedi. Törenin sonunda ‘Çanakkale İçinde’ türküsü çalınırken dalgıçlar mayınların döküldüğü Karanlık limanın çok yakınındaki derinliklere Nusret için metal plaket indirdi.

107 yıl önceki kahramanlığa adanan etkinlik

Birinci Dünya Savaşı’nın denizdeki en zorlu ve kanlı çarpışmalarının yaşandığı Çanakkale’yi ‘geçilmez’ kılan unsurların başında Nusret mayın gemisi geliyor. Müstahkem Mevkii mayın Grup komutanı Binbaşı Nazmi Akpınar’ın öngörüsüyle 7-8 Mart 1915 gecesi Çanakkale’nin Karanlık limana döşediği 26 mayınla tarihe geçen Nusret mayın gemisi ve komutanı İsmail Hakkı Bey’i anmak için Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı Erenköy-Karanlık limanda toplandı.

Törende konuşan Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı Kurucu Başkanı Emekli Amiral Cem Gürdeniz,“18 Mart mayın ile namlunun kardeşliğidir. Donanması olmayan Türkün dünyanın en güçlü ve küstah armadasına verdiği büyük dersin adıdır. 18 Mart 1915 tarihinde İngiliz donanması tarihinde ilk kez 10 saat içinde 2 büyük zırhlısını (HMS Irresistible ve HMS Ocean) kaybetti. HMS Inflexible ise savaş dışı kaldı. Fransızlar ise, dünya kayıp rekoru kırmıştı. 4 dakika içinde Bouvet zırhlısı 630 denizcisi ile Çanakkale boğazının serin sularında battı. 18 Mart yenilgisinin ardından gelen kara savaşlarında Mustafa Kemal duvarı İngiliz savaş tarihinin trajedi sayfalarındaki yerini almıştır. Burada toplanarak Nusret kahramanlarına ve cesarete olan borcumuzu ödemek istedik. Tarihin seyrini değiştiren Nusret bir kez de suyun altında bir plaket ile ölümsüz oldu” dedi.

Nusret’in mayınları döşerken çarkçıbaşısı olan Yüzbaşı Ali Yaşar Denizalp torunu Atilla Denizalp, “Dedem, kurtuluş savaşında da aktif görev alan bir vatanseverdi. Özbekler tekkesi ile Anadolu’ya kaçırılan silahları Çamlıca’da saklayan dedem ömrünü yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ne adamıştı” dedi. Osmanlı İmparatorluğu’nun donanma komutanlarından Kasımpaşalı Ahmet Arif Bey’in torunu Arif Bodur, dedesinin Barbaros zırhlısını batıran İngiliz donanmasına ait E 11 denizaltısı saldırısından yaralı olarak kurtulduktan sonra hizmetlerine devam ettiğini belirtti. Nusret’in komutanı İsmail Hakkı Bey’in torunu Kaptan Cihat Gündoğdu ise, “4 Ocak 2020 günü dünyaya gelen oğluma Nusret Alp adını vererek Nusret’in mirasını bir ömür boyu taşımasını istedim. Nusret Alp büyük dedesinin mirası ile Türk Milleti ve Türk devletine faydalı bir birey olacak. Dedemin cesaretle döşediği mayınların Çanakkale’yi geçilmez kılması bana gurur veriyor” dedi.

Dalgıçlardan 7/8 Mart 2015 gecesine anlamlı vurgu

Konuşmaların ardından Çanakkale Balıkadamlar Kulübü’ne bağlı dalgıçlar Nusret için özel hazırlanan plaketi suyun altına indirdi. Kemanla çalınan Çanakkale Türküsü eşliğinde Karanlık limanın çok yakınındaki 7 derecedeki suya giren dalgıçlar Oğuzhan Zeybek, Arif Bodur, Gökhan Karakaş ve Ender Döken, dondurucu soğuğa rağmen plaketi 4 metre suyun altına yerleştirdi. Çanakkale Balıkadamlar Kulübü’nden Oğuzhan Zeybek, “deniz 7 derece, hava 8 dereceydi. Dondurucu soğuğa rağmen 7/8 Mart gecesinin sıcaklığıyla moral bulduk. Bir Çanakkaleli olarak plaketi suyun altına indirmekten gurur duydum” dedi.