Adamcağız nefes almak için çırpınıyordu. Astma yüzünden uykusuz gecen gecelerin izini taşıyan şişmiş gözleri ile doktora bakıyordu. Dr. Alvin Barach hastanın yüzünü bir maske ile örttükten sonra bir düğmeye bastı; bunun hemen akabinde hasta rahat etti. İki dakika sonra ise rahat bir uykuya daldı.
Nefes darlığından mustarip olan bu hasta yüzde 80 nispetinde helyum ihtiva eden bir hava tenefüs ettiğinden rahata kavuşmuştu. Yer yüzündeki maddelerin en gariplerinden biri olan bu gazın 30 cm küpü 30 yıl önce 2500 dolara mal olduğu halde bugün tıbbi maksatlarla kullanılabilecek derecede ucuzlamıştır. Helyum fevkalade hafifliği ile ve tutuşma kabiliyetine sahip olmaması dolayısıyle evvelce balonlarda ve hava gemilerin şişirmek için kullanılırdı. Bugün ise bir havayat kurtarıcı mevkine yükselmiştir.
Helyum başka maddelerle birleştiği gibi yanmayan, patlamayan, zehirsiz, tatsız, kokusuz, ve renksiz bir gazdır. Havadan 7 kere hafif olduğundan havanın giremiyeceği yerlere nüfus eder. Helyum -264.7 derecede mai hale girer. 2 derece daha soğutulduğu taktirde büsbütün garip vasıflar gösterir.
Helyum 2 adı verilen bu acayip mai bardak içine döküle bildiği halde, yerinde durmaz. Bardağın tepesine dogru akarak masanın üzerine dökülür. İçinde helyum 2 bulunan bir kabın içine bir bardak dokunursa bu garip maiyi bardağın kenarlarından tırmanıp içine girer.
Ancak 1868 den beri helyumdan bahsedilmeye başlanmıştır. Bu tarihte Spektroskopu ile güneşe bakan J.Norman Lockyer adlı bir ingiliz alimi güneşin üzerinde bilinen maddelerin hiçbiri tarafından vücuda getirilmesi mümkün olmayan sarı bir çizgi görmüştür. Çok geçmeden Lockyer, dünyada mevcudu bulunmayan fakat güneşte pek bol olan yeni bir madde keşfettiğini dünyaya ilan etti.
Lockyer tarafından Helyum diye adlandırılan bu gazın sade güneşte mevcut olduğuna 30 yıl muddetle inanıldı. Fakat 1895 tarihinde radyoaktif maddeler üzerinde çalışan Sir Wilyam Ramsey, tecrübe tüpünün içinde parlak bir sarı çizgi gördü. Bundan sonra yapılan tecrübeler yeryüzünde helyum bulunduğunu ve bu maddenin radyoaktivite ile sıkı bir irtibatı olduğunu meydana cıkardı. Bununla beraber helyumun faydaları henüz anlaşılmamıştı.
Tennefüs ettiğimiz havada az bir miktar helym bulunduğu herkez tarafından bilinmekle beraber, hiç kimsenin buna önem verdiği yoktu. Nihayet bir gün Kansasın Dexter şehrinde tabii gaz elde etmek için kazılara başlandı. Bir müddet sonra Dexter şehri sakinleri belediye başkanının şehre borularla sevk edilecek olan tabii gazın ilk defa olarak tutuşturulmasını seyir için bir araya geldiler. Bir kibrit çakan belediye başkanı, bunu açık borunun hizzasına tuttu. Fakat gaz tutuşacak yerde kibrit söndü. Bundan sonraki tecrübelerde bir fayda vermedi. Bu gazda acayiplik olduğu muhakkaktı. Kansas Üniversitesi uzmanlarının yaptıkları tecrübeler neticesinde bu gazda %20 oranında helyum bulunduğu ortaya çıktı. Bu hakikat Dexterlıların işine yaramakla beraber helyumun tabii hidrokarbon gazının unsuru olduğu meydana çıkarması bakımından önemlidir.
1917 yılına kadar, ancak 30cm kü saf helyum edilebilmiştir. Fakat bu gazın balonlar ve hava gemileri için işe yarıyacağı anlaşılınca mesele değişmiştir. Yapılan araştırmalar neticesinde Birleşik Amerika Fort Worth civarında muazzam helyum yatakları bulunduğu anlaşıldı. Daha birinci dünya savaşı sona ermeden bu bölgeden 450000cm küp elde edildi.
Böylece 1 feet küp helyum fiyatı 2500 dolardan elli sente düştü. Bu sahadaki ilerlemeler. sayesinde Amerika Birleşik Devletlerinde yanlız özel teşebüsler ayda 300.000.000 cm küp helyum elde etmektedir. Diğer taraftan helyum yataklarının en önemli kısmının hala hükümetin kontrolu altında olduğu unutulmamalıdır. Helyum bugün Modern tıbbın en kuvvetli silahlarından biri haline gelmiştir.
Teneffüs ettiğimiz havanın %20 si yaşamımız için gerekli olan oksijen %78 nitrojen geriye kalan kısmı da muhtelif gazlardan oluşur. Nitrojen ağır, hareketsiz olduğu halde helyum gayet hafif e hareketlidir. Havadaki Nitrojenin yerine koymakla tıb alanında bir çok mucizeler yaratılmıştır.
Helyum nefes darlığına karşı faydalı olduğu anlaşılınca Dr. arach bir çok hastayı bu şekilde tedavi etmiştir.
Oksijen ve helyumdan oluşan sunii havayı çeşitli astma tiiplarinden şikayetçi olan 54 hastasına tatbik etti.
Bunların 49 u çok geçmeden şifa buldu.
Bir takım ilaçlarla yapılan oksijen helyum tedavisi diğerlerine de faydalı oldu.
Başka doktorlar bronşlardaki enfeksiyonları helyum ve peniselin ile tedavi etmektedirler. Aerosol adı verilen penisilin akciğerlerin en derin köşelerine kadar nüfus ederl hastaya şifa vermektedir. Helyumun bu tedavideki rolu hastanın peniselin tozlarını teneffüs etmesine yardım etmesindedir.
Helyum, bazı veremlilerin tedavisinde de büyük faydalar sağlamaktadır. Doktorlar bazı veremli ciğerlerin büzülmesini önlemek için gögüs boşluğuna hava vermektedir.
Fakat oksijen kan ile birleşerek gögüs boşluğundan çıkmak ister. Bu nedenle sayısız tecrübelerden sonra hava verilen veremlilere helyum ve oksijenden oluşan gaz tatbik edilmeye başlanmıştır.
Bir çok hastanelerde helyum anestezi işlerinde de başarı ile kullanılmaktadır.
İlk önceleri sadece güneşte bulunduğu sanılan bu garip gazın, gelecekte bir çok alan da kullanılacağı kesindir.
Kaynak: Helyum Oksijen Gazları Karışımı ile Derinsu Dalgıçlığı