Son yapılan araştırmalar, Arktik Okyanusu’nun yanı sıra ılıman ve tropik bölgelerdeki virüs çeşitliliğini bir kez daha ortaya koydu. Araştırmacılar, dünyanın 4 bir yanındaki 5 okyanus bölgesinde yaklaşık 200 bin farklı deniz virüsü buldu.
Okyanuslar, yaklaşık 200 bin virüs türü barındırıyor. Bu sayı deniz mikroorganizmaları araştırmasına göre, bilim adamlarının daha önce bulduğundan iki kat daha büyük. Araştırmacılar ayrıca Arktik Okyanusu’nda oldukça fazla virüs çeşitliliği barındıran bir alan keşfettiler.

“Cell” dergisinde yayınlanan sonuçlar, bilim insanlarına virüslerin deniz ekosistemlerini nasıl etkilediklerini anlama fırsatı sunuyor. Ayrıca organizmaların etkileşime girme şekilleri ve bu etkileşimlerin okyanusun iklim değişikliği tepkisi üzerindeki etkileri de dahil olmak üzere bir çok farklı bilgi sağlıyor.

Her bir kaşık deniz suyu milyonlarca virüs içerir. Bu virüslerin çoğu insan için zararsız olmasına rağmen balinalar, kabuklular ve bakteriler gibi çeşitli deniz canlılarına bulaşabilirler. Ohio Eyalet Üniversitesi’nden bir mikrobiyolog olan ve araştırmadaki bilim insanlarından birisi olan Ahmed Zayed, “Viral biyolojik çeşitliliğin haritalandırılması, okyanusta neler olup bittiğini daha doğru bir şekilde açıklayacak ve araştırmacıların geleceği daha iyi tahmin etmelerini sağlayacaktır” diyor.

VİRAL POPÜLASYONLAR

Araştırmacılar, 2009-2013 yılları arasında dünyadaki yaklaşık 80 bölgeden yüzey sularından 4.000 metre derinliğe kadar değişen derinliklerden deniz suyu örnekleri topladılar. Bu çaba, okyanuslardaki karbondioksit ve iklim değişikliğini inceleyen Tara Oceans ve Malaspina adlı iki büyük projenin parçasıydı. Bu projeler kapsamında yapılan önceki bir analizlerde 15.000’den fazla virüs türü tanımlanmıştı.

Zayed ve meslektaşları, en son örneklerdeki viral DNA’yı analiz ettiler ve dizileri “viral popülasyonlara” ayırdılar. Dünyanın dört bir yanındaki beş okyanus bölgesinde yaklaşık 200.000 farklı popülasyon buldular. Her bir bölgedeki türler kendi viral topluluklarını oluşturdular.

En çeşitli topluluklar ılıman ve tropik yüzey sularında bulunmasının yanı sıra Arktik Okyanusu’nda da oldukça önemli sonuçlara ulaşıldı. Arktik Okyanusu coğrafi ve politik olarak zor bir bölge ve iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerden biriydi.

Bu yeni virüs çeşitlilik haritasını kullanarak bilim adamları, viral popülasyonun karbondioksiti sığ sulardan derin okyanusa taşıyabilme yeteneğini artırmak için okyanusun belirli alanlarını manipüle edebiliyorlardı. Okyanuslar, insanların Dünya’nın atmosferine pompaladıkları karbondioksitin yarısını emer. Ve önceki analizler deniz virüslerinin okyanusun yüzey sularındaki karbonu derinliklere sürerek karbondioksitin uzaklaştırılmasına yardımcı olduklarını bulmuştur.

Araştırmacılar, okyanusun bu şekilde düşünülmesinin korkutucu olduğunu söylüyor ancak karşı karşıya olduğumuz gelecekteki iklim sorunlarına çözüm olacak ciddi derecede etkili yolları düşünmemiz gerekiyor.

BUZDAĞININ ZİRVESİ

Virüslerin dünya okyanuslarında popülasyonlar ve toplu gruplar oluşturduğunun ortaya çıkması, onlar hakkında ne kadar az şey bildiğimizi gösteriyor, diyor Vancouver’daki British Columbia Üniversitesi‘nden bir deniz viroloğu olan Curtis Suttle. Araştırmacılar artık okyanus virüsleri hakkında çok fazla veriye sahip olsalar bile, hala denizin örneklenmemiş birçok bölgesi var. Hakkında çok az bilgi bulunan alanlar arasında batı Hint Okyanusu’nun ve doğu Pasifik Okyanusu’nun geniş kısımları bulunmakta.

Diğer araştırmacılar, dünya okyanuslarındaki viral çeşitlilik sorununu ortadan kaldırmak için daha fazla veri istiyor. Proje ekibi, Kuzey Kutup sularını altı ay boyunca küçük bir alanda tekrar tekrar örneklerken, diğer bölgelerin tek toplama turlarından geldiğini gösteriyor. Artik Okyanusunun bir çeşitlilik noktası olduğu dikkat çekiyor, ancak tekrarlanan örneklemenin diğer yerlerde daha fazla çeşitlilik gösterebileceği düşünülüyor.

Kaynak: Deniz Haber