Refet Ereş 35 yıl sonra İstanbul sularında

Bir dönem İstanbul’da fırtına gibi esen yelkencilerden biriydi Refet Ereş… Ani bir kararla 35 yıl önce tası tarağı toplayıp eşi ile Kanada’ya göçtü. Geçtiğimiz günlerde bir haftalığına İstanbul’a gelince, TAYK Sonbahar Kupası-1’de Gürhan Tüker’in Korza yatında İstanbul suları ile yeniden kucaklaştı. Ardından da eski dostlarla İYK’da yenen akşam yemeğinde kulaklar bolca çınlatıldı.

Ereş’ler, Türkiye’de yelkene iz bırakan ailelerden biri… Baba Oktay Ereş yaman bir yelkenciydi… Hal böyle olunca “armut dibine düştü” ve çocukları Refet ile Mihri Ereş de baba yolundan yürüdüler…

Optimist, Cadet, Snipe, Pirat, FD, Draggon derken kendilerini yatların güvertesinde buldular… Kerme’li, Mistral’li, Leyla’lı, Chicuta’lı, World of Love’lı, Vanessa’lı, Sirena’lı, Orient Express’li yıllardı…

Bir Büyük Yarış öncesi, o zamanlar startın
verildiği Heybeliada DHO limanı…
Refet Ereş, Osman Özdemiroğlu’nun
Vanessa’sında… (Ayakta sağdan üçüncü)
TAYK’ın adı o günlerde AYK idi…
(Fotoğraf: Serdar BAPOĞLU arşivi)

Sonra bir gün Refet Ereş ani bir kararla eşi Emel ile birlikte terk-i diyar eyleyip Kanada’ya göçtü. Bu öyle bir gidişti ki, aradan geçen 35 yıl boyunca sadece 4-5 kez İstanbul’a geldi ve 8 bin 850 kilometre öteden gelip, “ateş alırcasına” en çok bir hafta kaldı…

Son gelişi, öncekilerden farklı oldu… Bu kez TAYK tarafından düzenlenen Sonbahar Kupası-1 bahanesi ile Gürhan Tüker’in Korza yatına ekip oldu ve 35 yıl sonra İstanbul’da ilk kez bir yarışta yer aldı.

Ama özlem gidermesi bu kadarla sınırlı kalmadı… Kardeşi Mihri Ereş, onun için kendilerini bildi bileli “ikinci ev” olarak gördükleri İstanbul Yelken Kulübü’nde eski dostlarla buluşacağı bir akşam yemeği sürprizi hazırladı.

Geceye katılanlar bir arada… (Soldan sağa)
Refet Ereş (Opti, Snipe, FD, Dragon), Semih Ergün (Yat),
Gülçin Tündoğan Ergun (Cadet), Mihri Ereş (Opti, Pirat,
Snipe, 470, Laser, Dragon, Yat), Oya Bilgiseven (Pirat),
Türker Ede (Pirat, Yat), Hakan Bilgiseven (470, Yat),
Mümtaz Ünel (Opti, Pirat, Yat), Gürkut Tündoğan (Optimist, Snipe,
Yat) Fatoş Ulus (Snipe), Arzu Kaplan (Hakem), Emin Emre (Yat),
Serdar Bapoğlu (Yat), Tuncay Kaplan (Snipe, 470, Yat).

İYK’DA ANILAR ÇARPIŞTI

Gelenlerin çoğu gençlik değil, çocukluk arkadaşıydı…

Ya aynı mahallede birlikte büyümüşler, ya da babaları yelkenci olduğu için onlar sayesinde yelkenle tanışmışlar ve yıllarca birlikte yarışmışlar, denizde rakip, karada dost, sırdaş olmuşlardı…

En az orada bulunanlar kadar olamayanlar da vardı… Kimi rahatsızlığı, kimi de İstanbul dışında olduğu için gelememişti…

Niyet belki “iki lafın belini kırmak”tı ama zaman ilerledikçe “kara kaplı defterler” açılmış, sözler çağlayan misali boşalmış, gençlik yıllarına dönülmüş, anılar canlanmış, pek çok kişinin kulakları çınlatılmış ve “dedikodunun dibine” vurulmuştu…

Günlerden Cuma olmasına rağmen, garsonlardan başka kimsenin olmadığı İYK’daki tenhalık, “sözlerin gizlenmesine” ya da “fısıldaşmalara” gerek bırakmamıştı.

Gece yarısına doğru ayrılık zamanı gelip çattığında Refet Ereş, “Bunca yıl dayandım ama bundan sonra arayı bu kadar açamam. Buraları özlemişim” dedi ve grup en kısa sürede tekrar buluşma temennisiyle ayrıldı.

Kaynak: TurkSail

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !