Kayıp cennet…”Bafa Gölü”

Binlerce uygarlığın kurulduğu, yıkıldığı, yeniden kurulduğu zamanlardan önce Bafa Gölü bir denizdi. Günümüze kalan tuzluluğu o devirlerden kalmadır. Korkunç depremlerle Beşparmak Dağları yükseldi ve Bafa Gölü ortaya çıktı.

Helenistik dönemin en önemli kentlerinden biri olan Heraklia da burada kuruldu. Kent Efes ve Halikarnas yani Bodrum`a yakındı ve adeta bir lojistik merkezdi. Aynı zamanda kültür merkeziydi,sokaklarında felsefe öğretmeni ve öğrencileri dolaşıyordu. Bu göl kıyısında Felsefeye yön veren bir filozof doğdu. Heraklitos…

Felsefede ilk kez sistem oluşturan bir filozofdu Heraklitos. Hegel, Marx ve Nietzsche gibilerine yol yordam olan Bafalı filozof, “her şey akar” diyordu. Heraklitos`dan buyana Bafa Gölü ve çevresinde her şey o kadar hızlı aktı ve değişti ki, filozof zaman tüneline girip bugünleri görseydi, “Felsefenin canı cehenneme” diyebilirdi.

Bir kere adını mitolojideki güçlü insan Herakles`den yani Herkül`den alan Heraklia`nın yerinde şimdi Kapıkırı Köyü var. Bu köyde 150 yıllık bir yerleşim yeri. Bazı evlerinde yağmalanan antik kentin taşları kullanılmış.

Heraklia unutulan arkeolojik alanlardan. Ne bir kazı çalışması var ne de bir koruma önlemi. Her yeri Allah`aemanet…|

ANTİK KENT ÜZERİNDEKİ KÖY

Beşparmak Dağına sırtına yaslayan köyün çevresinde dev kayalar var. Arazi taşlık. Tarıma uygun değil. Gölden balık, ağacın bittiği yerden zeytin toplayan köy, Ege`nin en yoksul köyleri arasında. Köyün gençleri gurbetçi. Hatta köyün okulu bile kapatılmış. Çocuklar taşımalı sistemle başka bir köyün okuluna gidiyorlar.

Köyün yaşlısı genci tüm kadınlar, Anadolu kırsalında her yerde olduğu gibi ekmeğin peşine düşmüşler, köyü ziyarete gelen turistlere el emeği, göz nuru ördüklerini, dokuduklarını, ince ince süsledikleri tülbentleri, gölden topladıkları kabuk ve taşlardan yaptıkları gerdanlık ve bilezikleri satmaya çalışıyorlar. Köy aslında değil Türkiye`nin, dünyanın en önemli kültür ve turizm mekanlarından biri olabilir. Ama kim duya kim yapa!

BAFA GÖLÜ ELDEN GİDİYOR

Bafa Gölünü besleyen su kaynağı Büyük Menderes Nehriydi. Ancak nehir ile göl arasında set çekilince Bafa susuz kaldı. Üstüne üstlük Zeytin işleme tesisleri ve evsel atıklar zaten sığ olan gölde kirliliği giderek artırdı. Şimdi küçük çaplı koruma tedbirleri alındı ama nafile. Bafa Gölü elden gidiyor.

Göle biran önce temiz su kaynağı gerekiyor. Ayrıca arıtma tesislerinin kurulması elzem.

BÖLGE ÖZEL TURİZM ALANI İLAN EDİLMELİ

Bafa Gölü yok olmasına göz yumulmayacak kadar değerli. Gölde avlanan Yılan Balığının eşi benzeri yok. Neslinin korunması için her türlü önlem alınmalı. Elbette başta yazdım. Göle gerekirse mikro biyolojik arıtma tesisi kurulmalı.

Heraklia Antik kentinde arkeolojik araştırma ve kazılar başlamalı. Özellikle Agora tam anlamıyla ortaya çıkarılmalı.

Beşparmak dağlarındaki yürüyüş ve tırmanma alanlarını bir avuç meraklı biliyor. Uluslararası düzeyde mutlaka tanıtımı yapılmalı.

Kapıkırı ve çevre köylerde halk turizm yatırımlarının içine çekilmeli, halk yıllardır yaz aylarında turist ağırlamaya alışmış durumda. Biraz çabayla pansiyonculuk özendirilebilir. Ancak köyde altyapı yatırımları gerekiyor.

Ve de burada bir felsefe yaz okulu açılmalı. İşte o zaman uluslararası alanda yıldızı parlayacak.

Tüm bunlar olursa Bodrum, Didim ve Kuşadası ne ki; Bafa Gölü uçar, bölgenin yepyeni ve farklı bir yıldızı olur.


Cengiz Erdil
erdilcengiz@gmail.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !