İzmir’in ünlü Levantenlerinden Arkas Ailesi aynı zamanda Türkiye’nin önde gelen armatörlerinden. Denizden kazandıklarını baba Lucien Arkas kültür ve sanat etkinliklerine, oğlu Bernard Arkas ise spor yatırımlarına harcıyor. Son olarak Arkas Aegean Link Regatta’yı hayata geçiren Bernard’ı baba Arkas bir an olsun yalnız bırakmadı. Kapanış gecesinde de konukları birlikte ağırladılar.
Arkas Aegean Link Regatta’nın ilk etabı tamamlandıktan sonra Bernard Arkas ile Sakız Adası’ndaki bir cafede sohbet etme fırsatımız oldu.
Söze, “Her şey hayal kurmakla başlıyor” diye giren Bernard Arkas, yelken alanında yaptıkları yatırımları ve Aegean Link Regatta’yı düzenlemeye nasıl karar verdiklerini anlattı:
“GENÇLER SPORLA İLGİLENMELİ”
“Burası benim evim” dediği Çeşme’de yelkenle Optimist yaparak tanıştığını ve artık yat sınıfında kendi teknesi ile yarıştığını söyleyen Arkas, “Gençlerimizin mutlaka sporla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle önce Arkas Spor Kulübü’nü kurduk ve voleybola ciddi yatırım yaptık. Şimdi sıra yelkene geldi. Arkas Yelken Kulübü bu konudaki ilk adımımız, gerisi gelecek” dedi.
GİDİP GÖRDÜLER, “NEDEN OLMASIN?” DEDİLER
Aynı zamanda Türkiye’deki ilk profesyonel yat ekibini de kuran Bernard Arkas, Ker 40 Flying Box ile yurt dışında önce Rolex Middle Sea Regatta ardından St. Tropez Yarış Haftası’na katıldıklarını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk yarışımızda grubunuzda birincilik elde ettik. Kazanmak çok güzel bir duygu… Ama biz aynı zamanda katıldığımız bu etkinliklerde gözlem yapma fırsatı da bulduk. Her ikisi de coşkulu ve yüksek tempolu yarışlardı. ‘Böyle bir etkinliği biz neden düzenlemeyelim’ diye düşündük. Gerek ortam, gerek Çeşme’nin ünlü rüzgarı buna elveriyordu. Fikir böyle oluştu…”
Ancak Bernard Arkas, Aegean Link Regatta’nın “sahibi” olmak arzusunda değil. Etkinliğin kurumsallaşabilmesi için “doğan çocuğun” sağladıkları destekle değil, kendi ayakları üzerinde durması gerekliliğine inanıyor.
PROJEYE DESTEKÇİ ARANIYOR
“Bu bir proje… Biz Çeşme’ye uluslararası nitelikte bir yarış kazandırmak için fitili ateşledik. 45 teknelik katılım, tahminlerimizi de aşan sevindirici bir rakam. Sıra şimdi bu projeye destekçi bulmaya geldi” diyerek şunları söyledi:
“Kafanızda kurduğunuz hayali kağıt üzerinde bir başkanına anlatabilmek hem kolay değil hem de inandırıcı olmaktan uzak. İlkini yaptık, etkinliğin çapını ve kapsamını artık somut örneklerle ortaya koyabileceğiz.
Ama destekçi bulmak da yeterli değil. Şimdi etkinliği birlikte gerçekleştirdiğimiz arkadaşlarımıza daha büyük görevler düşüyor. Bir yandan gördüğümüz eksikleri gidermek, katılımcı sayısını arttırmak ve sonraki etkinliği geliştirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
İKİ REGATTA BİRLEŞEBİLİR
Bernard Arkas’a Aegean Link Regatta ile Rodos Açıkdeniz Yat Kulübü tarafından düzenlenen ve dört Türk ekibin yarıştığı Aegean Regatta’nın aynı tarihlere denk gelmesini sorduk ve şu karşılığı aldık:
“Bu hesaplanmış bir durum değil. Belki gelecekte bu iki regattanın birleştirilmesi konusunda girişimlerimiz olabilir. En büyük arzum, Aegean Link Regatta’ya gerçek bir offshore yarış rotası eklemek. Aegean Regatta bize bu fırsatı sağlayabilir.”
“ALTYAPIMIZI KENDİMİZ KURACAĞIZ”
Yelken sporunun gelişmesi için rekabetin kaçınılmaz olduğunu savunan Bernard Arkas, “Tamamı profesyonel yelkencilerden oluşan genç bir takıma sahibiz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rakibimizin (Anything-Dere Construction) bu yarışta ekibine dahil ettiği profesyonel yelkencilerle kendini geliştirmeye ve rekabeti daha yukarıya taşıma gayreti çok güzel bir işaret. Böylece birbirimizi yukarı çekerek yarışçılık seviyemizi daha da yükseltebileceğiz.”
Takımlarına zaman zaman dışarıdan genç yetenekleri dahil ederek dinamik yapılarını korumayı hedeflediklerin söyleyen Bernard Arkas, bu konudaki hedeflerini anlatırken de şunları söyledi:
“Arkas Yelken Kulübü düzenlediği Optimist kursları sonrasında yelkene yeni sporcular kazandırırken ve bu sporcuları iddialı birer yarışçı haline getirmeye çalışırken biz bir adım daha attık. Valiliğe, Milli Eğitim ve Spor İl Müdürlüklerine yazı yazarak, ilkokullarda yelkene ilgi duyan gençleri bize yönlendirmelerini istedik.
Böylece bir yandan gençlerimizi yelkenle tanıştırırken, ilgisi olanları da yarışçı olarak bu spora kazandırma fırsatımız olacak. Bu minkler gerekli basamakları tırmandıktan sonra günü geldiğinde yatlarda bizim yerlerimizi alacaklar. Sürekliliği sağladığımız takdirde, kendimize koyduğumuz hedefe ulaşmışız demektir.”
“BİZE ASLA ‘DURUN’ DEMEDİ”
Arkas Holding’in desteklediği sportif faaliyetlerin tamamı, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas’ın denetiminde…
O bir iş adamı, dolayısıyla bu faaliyetleri de iş dünyası deyimi ile “tedarikçileri” aracılığıyla yürütüyor. Yelkende en büyük “tedrikçisi” Lemon Sailing School…
Serhat Altay ile birlikte Lemon Sailing School’un kurucuları arasında yer alan Tolga Yağlı, Bernard Arkas ile birlikte çalışmanın hem çok zevkli hem de çok zor olduğunu söylüyor.
Bernard Arkas’ın sürekli karşılarına yeni bir hedef koyarak geldiğini belirten Tolga Yağlı, “Yelken kulübü sahibi olduktan sonra bize ‘okulunuzu kapatın, tüm enerjinizi bana yönelteceksiniz’ gibi bir taleple gelmedi. İşimize kesinlikle karışmaz, biz de onun programını aksatmamaya ve hedeflerini yakalamaya çalışırız. Böylesi bir beraberliğimiz var” dedi.
Kaynak: TurkSail / Serdar BAPOĞLU
