Beni Liderinize Götürünnnnn!

Beni liderinize götürün ! diye höykürdü kadrajlamaya çalıştığım canlı. Cevabım kısa ama şok ediciydi : “Höööyt kıpraşma len” bu cevabın ve saldığım hava kabarcıklarının şaşırtan, şok eden, paralize ve hatta parabolize eden etkisi geçmeden elemanı doğru düzgün kadraja almam lazımdı.

F22 diyafram ve 1/60 enstantane ile flaşı tam güce ayarlayıp mega iticiler ve foton torpillerinin de yardımı ve herşeyden önce iman gücü ile deklanşöre çökerken “Sonun geldi Polemon” diye söylendim dişlerimin ve ağzımdaki regülatörün arasından. “Tam 40 yerinden çekiciim iğrenç gövdeni” Gerçi gövde iğrenç felan değil feci rakı mezesi hele yeşil efeynen var ya… uffff.

Bu arada kadrajdaki ahtapot (octopus vulgaris) rengini sürekli değiştirerek tedirginliğini belli ediyor, bu arada çaktırmadan “Kraaken Kraaaken nerdesin ulaaan kahveden çocukları al da gel” nevinden sinyaller veriyordu. Tabii nafile gelen giden yok, ben çökmüşüm elemanın başına veriyorum ayarı veriyorum ayarı, çift kare çekip tek kare saydırıyorum, dikey kadraj, yatay kadraj, verev, kruvaze, tipik bir mal bulmuş mağrıbi muhabbeti yaşanıyor.

Sonunda birbirimizden sıkılıp kendi yollarımıza gidiyoruz, o deliğine ben de dalış teknesine.

Bu macera böyle bitiyor. Darısı dalamayan, dalıp ta bulamayanların başına 🙂

Aziz Saltık
justaddwater2001@gmail.com

Bizi Sosyal Medyada Takip Edin !